"Sosyal Medya"mız Hayırlı Olsun!

Üç büyük güç vardı memlekette: Yasama, Yürütme ve Yargı! Sonra dördüncüyü eklediler "Medya" diye. Hatta en güçlüsüdür dediler medya için. Medya önce gazete ile doğdu, yazılı idi, sonra sözlü medya oldu radyo vesilesi ile, ardından da görsel medyaya döndü televizyonla. Her doğan bir öncekine rağbeti azalttı ama yok etmeye gücü yetmedi. Buna rağmen sonradan doğan her medya organı çok daha  kapsamlı, çok daha etkili ve tesirli oldu.

Medya böylesini büyüyüp serpilirken, yeni bir tomurcuk verdi : Sosyal Medya. Şu an karşınızda duran bu tomurcuk öncekilere rahmet okutur özelliklere sahiptir.
Her dileyenin, her dilediğine, her dilediğini, dilediği kadar ve dilediği yerde dillendirebileceği bir alana sahip bu medya. Sınırsız bir alan. Dünyayı bir yumak gibi avucumuzun ortasına bırakıp yumağın ipinide elimize veriyor çekip çevirelim istediğimiz kadar diye. Falanca ülkedeki insanı kapı komşumuz haline getirmedi mi? Bu yüzyılın çocuklarının %90'nın Sosyal Medya'yı kullandığını düşünürsek önümüzdeki yıllarda bizleri nelerin beklediğini tasavvur bile edemeyiz.

Lafi eveleyip gevelemeye gerek yok kanımca. Şu an Arap Baharı denen onlarca ülkeyi etkisi altına alan ve diktatörler deviren şeyin aslında bu medyanın işi olduğunu bilmek, elimizdeki gücün, gücümüzdeki şeyin nelere kadir olabileceğini anlatıyor.

Sosyal Medya hakkında çarpıcı notlar için: Bakınız